muhasebe

Bir mum yanmadan etrafına ışık saçmaz

Yasemin Aygün
26 Temmuz 2023

30 kişi ile sınırladığım, ilk defa online vereceğim eğitime 3 katından fazla başvuru olunca, ısrar edenlere  sordum. Neden illa ki ben diye? "SEN olduğun için abla"  Bunu kendi kendime sorgularken...

Yasemin Aygün

25.07.2023… Saat: 20:55

An itibariyle eğitim notlarını yazıyorum. Ünite-2’nin 82.sayfasındayım.

2 yıla yakın yüz yüze eğitim verdim ancak ilk defa online uzun soluklu bir eğitim vereceğim. 100’ü aşkın ön kayıt var. Oysa ben 30 kişi alacağım demiştim. Hem eğitimin kaliteli olması açısından hem de başka bir hikayesi var benim için 30 rakamının… Nedenini sonra yazacağım.

Bu arada dostlarım, taklit sayfaları gönderiyorlar. Çoğunun afişi değişmiş.. Ms Eğitim şablonu ile aynı :) Hele birinde afiş aynı, cümlelerim aynı, içerik aynı… Ama eğitimci kendini kopyalayamamış, çünkü erkek :)

Velhasıl sınıfta öncelik için ricalar o kadar fazla ki.. Birilerine yönlendiriyorum, bekleme zaman kaybetme diyorum. Olmaz diyor, yazmakla anlatamıyor. Telefon açıp derdini anlatıyor. Soruyorum neden diye…

-SEN olduğun için abla…

-Çünkü işin içinde SEN varsın.

-Sana güveniyorum, bana iyi geleceksin biliyorum...

Bu benim için o kadar kıymetli ki, tüylerim diken diken telefonu kapatınca saçma bulacaksınız biliyorum ama ağlıyorum, sonsuz şükrediyorum. 

....

İtiraf etmeliyim ki BEN bende o kadar önemsizim ki... Yani herhangi biri... Beklenti büyük olunca da korkmuyor değilim. Beklentiyi karşılayabilecek miyim? Faydalı olabilecek miyim? diye. 

Bu satırları, duygularımı yazarken,

Defne’m bu tarihte ameliyatlı  bir taraftan gözüm onda...

Hem müzik dinliyorum hem not yazıyorum hem de bu soruyu sorguluyorum. Çoğu dost, kardeşimle hiç yüz yüze gelmedik. Evet sayfam sosyal sorumluluk amacım nedeniyle, reklam vs gelirleri hep bağış olarak gittiği için bana maddi getirisi olmadı ama manevi getirisi çok çok fazla.. Türkiye'nin neresine gitsem kahvesini içebileceğim hatta evinde misafir olacağım dostlarım, kardeşlerim var. 

Velhasıl,

Yazılımcım benden, bayramdan beri sayfanın blog hesabını aktifleştirmemi yani yazmamı istiyor. Artık muhasebe mevzuatından yoruldum, dile kolay 27 sene...

Derslerde muhasebe anlatacağım, büroda bu işi yapıyorum. 5 seneden beri part - time mevzuat paylaşıp soru cevaplıyorum. Mesleki yazıyı herkes yazıyor.

Değişik bir şey yapmak isterken, ilham gelmesini beklerken şimdi geldi işte...

SEN olduğun için abla… 

İfadesi o kadar kıymetli ki benim için…

Peki bizi buluşturan neydi? Sanırım 43 yaşıma kadar yaşadığım olumlu, olumsuz duygular tabii ki..Biriyle konuşurken, dertleşirken içimden şöyle diyorum. 

“Duygunu, hissini, ruhunu, kalp ağrını tanıyorum.”

Sanırım kurduğumuz gönül köprüleri ile bu hissim karşı tarafa geçiyor.
 

İnsan derdine, acısına teşekkür eder mi? Ben ediyorum. Çünkü bugüne kadar yaşadıklarım şimdi ki beni inşa etti. Bazıları bedenimde izler bıraktı.. Bazı duygular hastalık, bazıları yeni alışkanlıklar… Hiç kimseye kızgın ya da kırgın olmamayı öğrendim bir defa.. Hepsi bir şeyi öğretmek için yaşandı, almam gereken dersleri öğretti bana.. Daha da öğreneceklerim varmış. 2 astroloğum da öyle söylüyor. Karmik borçlar ödenecek :)

Hatta şu günlerde en zayıf noktam evladımla sınanırken, büro işleri, sayfa paylaşım ve soruları, eğitim şirketinin işleri (müşteri temsilcisi, sekreter, sosyal medyacı, muhasebecisi olarak) hepsi ben de.. Üzerine kendi vereceğim upuzun eğitim notlarını hazırlıyorum. Kendi hastalıklarımla başetmeye çalışıyorum. Defne'min rahatsızlığı nedeniyle sağolsun arayan soran dostlar eksik olmuyor. Evli bir kadın olarak yemek, alışveriş vs sorumluluklarımı zaten tahmin edersiniz. Ama hepsine bin şükür... Hepsi yetişecek, su akacak yerini bulacak.. Bir de Emre Bey'in İnşaat Muhasebesi eğitimine katılacağım. Hiç bir mevsimi eğitim almadan geçirmedim, bu yaz da eğitimsiz geçmeyecek :)

Şimdilerde ise ne zaman dışarı çıksam, gözlerimi kısıp gökyüzüne bakarken; yaşanmışlıkları, haksızlıkları, mutlulukları, başarıları, zorlukları, ilahi adaleti unutmadan hep şükür halindeyim.

“BİR MUM YANMADAN ETRAFINA IŞIK SAÇAMAZ”

Hiçbir şey tesadüf değilmiş. Belkide birinin yarasına merhem olmak için, hakikaten bir abla gibi elinden tutup kaldırabilmek için yaşanmış. O nedenle blog konumu buldum.

Bugün bunaldım biraz, yoruldum. Zaman zaman da böyle oluyorum. Siz de muhasebe mesleği ile alakalı ya da şahsi olarak bunaldığınızda bana yazın olur mu? Başarı hikayelerinizi, başarısızlık hikayelerinizi de yazın... Ben de yazacağım, bu meslekte 27 sene hiç kolay geçmedi. Nerede yanlış yaptım, nasıl toparladım, anlatacağım.

Böylece başkalarına ilham ya da örnek oluruz belki..

Mailleriniz isimsiz paylaşılacaktır. İsim eklememi isterseniz eğer lütfen belirtin.

İnstagramda Soru-Cevap yapıyorduk bir dönem ancak şimdilerde yapamıyorum çünkü çok kalabalık oluyor. Hikâyeler iğne ucu gibi görünüyor. 

Bakın demedi demeyin bu blog bu fikrim de taklit edilecek.

Taklitçilere: Lütfen kopyalamayı para hırsınız için değil de mesela sokak canları konusunda yapın. Çocuklar konusunda yapın. Kadınları, yeni mezunları destekleyin. Her şeyden önce biraz yaratıcı olun yahu.. Koşulsuz sevmek nedir bilir misiniz? Onu öğrenin yapın.  Ayrıca biz  sosyal medya adminlerini sevenler çoktur. Sevmeyen, eleştiren ise 2-3 kat daha fazla... Beni ya da arkadaşlarımı eleştirenler, dudak bükenler buyrun daha iyisini yapın. Biz de takipte kalalım, örnek alalım. Maddi beklenti gütmeden, takipçi sayısı ile tanınırlığım artsın hesabını yapmayanlara saygım sonsuz onlar baş tacı. 

Mail adreslerim;

info@muhasebeciyesoralim.com

yasemin.aygun@ismmmo.org.tr 

Uzun yazıma, devrik cümlelerime rağmen okuduğunuz için saygı ve sevgilerimle,